UPS Avrupa’nın yeni başkanı ile beş soru

Daniel Carrera UPS’in ABD dışındaki en büyük bölgesinin işleyişi hakkında konuştu
d_hero_1440x752_CarreraEUR.jpg tablet_768x760_CarrerraEUR.jpg m_hero_1023x960_CarrerraEUR.jpg

Daniel Carrera 56 ülke ve bölgede UPS operasyonları ve 50.000’den fazla UPS çalışanın yönetimini üstleniyor. Carrera şirketin ikinci Avrupalı ve ilk İspanyol başkanı.

Yöneticilik tarzınızı nasıl tarif edersiniz?

Müşteri odaklı ve üst seviyede kapsayıcı. Her yaptığımız işte önceliğim hep müşteridir ve ekibimin de bu misyonu paylaşmasını beklerim. Katılım çok önemli. Katılımcılığın gelişeceği bir iş ortamı yaratmak şart.

Bunu her UPS tesisinde her zaman görebilirsiniz. Çeşitlilik sayesinde farklı fikirlere yer açılıyor ve bu da daha yaratıcı olmamızı ve karşılaştığımız sorunlara hızlı çözümler bulmamızı sağlıyor. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını öngörmemize yardımcı oluyor.

Avrupa şehirleri kültürel çeşitliliğe sahip ve dünyanın dört bir yanından farklı diller konuşuluyor. Bu bağlamda iş yerindeki çeşitlilik çok önemli bir değer haline dönüşüyor. Bizim gibi çeşitlilik yansıtan müşterilerimiz ve işletmelerle iletişimimizi daha güçlü hale getiriyor. Onlar için önem taşırken dünyayı ileri taşımaya devam ediyoruz.

UPS hizmet ağını genişlettikçe “kapsayıcı ticaret” diye bir ifade duymaya başladık. Bu sizin için ne anlam ifade ediyor?

Türkiye’de 600’den fazla kadın girişimci, üretici ve kooperatif oluşumuna yardım eden Kadın İhracatçılar Programı gibi girişimlerimizle bölgedeki küçük işletmelerin büyümesinde oynadığımız önemli rolün yakından tanığı oldum.

Avrupa Komisyonu’na göre AB birliği sınırları içinde küçük ve orta ölçekli işletmeler toplam ticaretin %99’unu oluşturuyor ve birçok sektörde ihracatın %50’sini üstleniyorlar.

Bu küçük işletmeler büyümenin lokomotifi durumunda ekibimle birlikte bu büyümeye hizmet etmeye ve destek olmaya devam etmek istiyoruz.

Bize biraz aşı sevkiyatlarından ve şirketin akıllı küresel lojistik ağının Avrupa’dan dünyaya nasıl hizmet sunduğundan bahseder misiniz?

UPS COVID-19 ile mücadelede başından beri, gerçekten de en başından beri, rol oynuyor. UPS Foundation geçen yıl Ocak ayında, dünyanın geri kalan kısmı henüz yeni ilan edilen küresel salgının etkilerinin farkında değilken Wuhan’a 2 milyon maske gönderdi.

Filmi ileri sararsak Kanada’ya ilk aşı sevkiyatı da benzer bir şekilde yapıldı: Akıllı küresel lojistik ağımız sürekli çalışıyor her zaman operasyona hazır. Kanada’ya sevkiyat Avrupa bölgesindeki merkez üssümüz, Köln hava aktarma merkezinden gerçekleştirildi. UPS’in Avrupa aktarma merkezi olmadan küresel salgına karşı küresel bir mücadele yürütülebileceğini düşünmek mümkün değil.

Sağlık hizmetleri altyapımıza uzun yıllardır yaptığımız yatırımlar, aylar süren planlama ve hazırlığın sonucunda ABD, Kanada Avrupa’da ve Asya’nın bazı bölümlerinde ilk aşı sevkiyatlarını gerçekleştirdik. İş ortaklarımız hizmet ağımızı güveniyorlar. Müşterilerimize kritik önem taşıyan sağlık malzemesi paketlerinin yerini noktası noktasına gösteren gerçek zamanlı takip ve izleme olanakları sunuyoruz.

Avrupa operasyon birimlerimiz, UPS Healthcare’in Hollanda’daki tesisleri ve dondurucu tesisi ile birlikte bu çabalarda önemli rol oynuyor. Bugüne kadar görülmemiş ölçekte aşı sevkiyatı yapan küresel bir koalisyonun parçası durumundayız. Dünyanın sağlıklı günlere kavuşmasından rol oynamak bizim için büyük bir onur.

Önem taşıyoruz, dünyayı ileri taşıyoruz. UPS’in amaç bildirisi sizin için ne anlam ifade ediyor ve Avrupa operasyonlarını bu doğrultuda nasıl sürdürmeyi planlıyorsunuz?

İşinizle veya hayatınızla ilgili büyük bir değişiklik yaptığınızda neyin önemli ve öncelikli olduğunu tespit etmek zorundasınız. Amaç bildirisi geçen yıl küresel salgın koşullarının ortasında yayımlandı ve o günden beri çalışmalarımızı ona göre şekillendiriyoruz. Amacımız hiç bu kadar yerinde olmamıştı.

UPS çalışanları ön saflarda kritik hizmet sağlayıcıları olarak hizmet verdiler. Okula gidemeyen çocuklara tablet ve bilgisayardan sağlık çalışanları için koruyucu donanıma, satışlarına internete kaydırmak zorunda kalan küçük işletmelerin ürünlerinden, hayat kurtaran aşılara kadar kritik önemdeki malların teslimatını gerçekleştirdiler.

Geleceği düşündüğümüzde de Avrupa’nın salgın sonrası sürdürülebilir toparlanma çalışmalarında da önemli bir rolümüz olacağını görüyorum. Bunu gerçekleştirmek için azimli olmamız gerekiyor. Hem fikirlerimizle hem de yaptıklarımızla.

Daha yapacak çok şeyimiz olduğunun bilincindeyiz.

Avrupa genelinde görev yapan 50.000 UPS çalışanının yeni stratejiler ve çözümler geliştirmede arkalarında destek olduğumuzu hissetmelerini istiyoruz. Dünya gözümüzün önünde görülmemiş bir hızla değişiyor ve dünyayı ileri taşımak için müşterilerimizin iş ortağı olarak rolümüzü yenilikçi bir anlayışla değiştirmemiz gerekiyor.

Birçok yönetici sürdürülebilirliği dilinden düşüremiyor. Sürdürülebilirlik sizin için ne anlam ifade ediyor?

İklim değişikliği dünyanın her yerini etkiliyor. Bu yüzden, dünya genelinde hizmet verdiğimiz ve yaşadığımız toplulukların tümünde iklim hareketini desteklememiz ve hızlandırmamız gerekiyor. Avrupa bu konuda öncü durumda.

Tüm iş kolları için sürdürülebilir çözümler yaratmak ve buz çözümleri ortaya çıkaracak yenilikçi düşünceye yatırım yapmak büyük önem taşıyor. Bu noktada yaratıcılık, verimlilik ve iş birliği el ele vermeli.

Biz elektrikli bisikletle teslimat için ilk pilot uygulamamızı 2012 yılında Hamburg’da gerçekleştirdik. UPS, dünya genelinde farklı şehirlerde 30’dan fazla kentsel lojistik projesi üzerine çalışıyor. Hamburg projesi sürdürülebilir projelerin performans ve verimliliği düşüreceği konusundaki yanlış inanışı çürüttü. Mesela yeni Barselona aktarma merkezimize bakın. UPS’in Avrupa’da LEED enerji verimliliği standartlarını karşılayan ilk sertifikalı tesisi oldu. Saatte 22.000 paket işleyerek eski tesisin 2,5 katı verimlilikle çalışıyor.

Bu çabalarımızı daha da hızlandırmamız gerekiyor. Özellikle Arrival ile işbirliğimiz ve bu işbirliğinin sonucunda filomuzun geleceği konusunda çok heyecanlıyım. Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki bu adımlar sadece sürdürülebilirlik açısından değil iş performansı açısından da büyük kazanımlar sağlayacak.

Daha açık olmam gerekirse, iklim değişikliğine karşı tavır almak sadece yapılması gereken bir şey değil, ticari açıdan da mantıklı bir eylem.

İlgili Hikayeler

Powered by Translations.com GlobalLink OneLink Software