Sürdürülebilirlik çok sık duyduğunuz ama, belki de bugün dünyadaki herkesi ne kadar etkilediği üzerine yeteri kadar düşünmediğiniz kelimelerden biri olabilir.
Sürdürülebilirliği iyi anlamak için, bunun sadece çevre ile ilgili olmadığını, aynı zamanda toplumu etkileyen zorlukları ve şirketlerin çalışanlarını ve gezegenimizi sağlıklı, güçlü ve dayanıklı tutmak için neler yaptıklarını anlamak da önemlidir.
CEO Carol B. Tomé “Takdir edileceği gibi UPS gibi bir şirket için çok zor olan karbon salınımını aşağı çekmek için yatırımlar yaptık. Araçlarımız yılda 3.5 milyon kilometreden fazla mesai yapıyorlar. Her gün uçak uçuruyoruz … fakat karbon nötr girişimlere yatırım yapıyoruz.” dedi.
UPS kısa süre önce aralarında 2035 yılına kadar dünya genelinde teslim edilen paket başına CO2 salınımını %50 azaltmak da olan çevresel hedeflerini açıkladı.
CO2 nedir ve neden azaltılması gereklidir?
Kimyada CO2 olarak gösterilen karbon dioksit doğası gereği kötü bir şey değildir, zira havada doğal olarak bulunan bir gazdır. CO2 ve diğer sera gazları ısıyı atmosferde tutarlar. Havada doğal olarak CO2’nin bir kısmı gezegeni yaşanabilir sıcaklıkta tutmak için gereklidir. Ancak, fosil yakıtların yakılmasıyla havaya karışan ilave CO2 ısıyı atmosferde tutar.
Tutulan ısı da gezegeni ısıtır.
Kömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtlar atmosfere CO2 salar.
Örneğin ABD’nin bazı batı bölgelerinin bu yıl sıcaklık rekoru kırmalarının nedenidir. Kaliforniya’nın Death Valley bölgesinde 9 Temmuz 2021 tarihinde dünyanın en yüksek sıcaklığının sadece dört Fahrenayt ve iki Celcius derece altında olan 55,4 C / 130 F sıcaklık kaydedildi.
UPS’in karbon salınımını %50 azaltma hedefine ulaşmak için 2025 yılına kadar gerçekleştirmeyi planladığı ara hedefler:
Bu ara hedefler UPS’in 2050 yılına kadar karbon nötr faaliyet gösterme hedefine ulaşması için koyuldu. Temel olarak bu, UPS’in emisyonları düşürmek için attığı her adımın daha temiz ve verimli bir geleceğin teminatı olduğu anlamına geliyor.
Filo:
Ayrıca UPS kısa süre önce, 250 milyon galondan fazla gaza eşdeğer RNG, (yenilenebilir doğal gaz satın alma taahhüdünde bulundu ve bu taahhüt, şirketi taşımacılık sektöründeki en büyük RNG tüketicisi haline getirdi.
Bu çok önemli bir karar çünkü RNG, yukarıda bahsedilen sera gazlarından geleneksel motorine göre %90 daha az salınıma neden oluyor.
UPS bunun gibi alternatif yakıtların yanı sıra ileri teknolojili araçlar ve yakıt istasyonları için 1 milyar ABD dolarından fazla yatırım yaptı. Bugüne kadar UPS dünya genelinde en büyük ileri teknoloji araç filolarından birine sahip oldu.
Tamamen elektrikli 10.000 Arrival dağıtım aracının Kuzey Amerika ve Avrupa’daki hizmet birimlerine dağıtılması da gelecek planları arasından yer alıyor.
Tesisler:
Sürdürülebilir yapıları ölçebilmek için dünya genelinde yaygın olan puanlama sistemi LEED‘dir. (Enerji ve Çevre Tasarımı Önderliği)
Şu anda UPS bu tip yeşil bina sertifikaları almış 18 binaya sahiptir, buna genel merkez binası da dahildir. Ayrıca şirket e-ticaretle artan paket yükünün her zamankinden daha verimli şekilde üstesinden gelmek için son teknolojiye yatırım yapıyor.
Yeşil teknolojiler arasında tesislerde LED (ışık yayan diyot) aydınlatma kullanımı da yer alıyor. Elektrik akımının bir entegre devreden geçtiği LED ampuller akkor ampullere oranla %90 verim sağlanıyor. Ayrıca akkor ampulun saldığı boşa giden ısıyı da ciddi öçlüde azaltan LED ampuller sıcak iklimler için daha da önemli hale geliyor.
Diğer örnekler arasında Paris'teki araçları yıkamak için kullanmak üzere yağmur suyunu toplayan UPS tesisi ve Kaliforniya’nın Visalia bölgesinde bulunan güneş enerjili çatısıyla neredeyse sıfır karbon salınımına neden olan tesis sayılabilir.
Dünyanın dört bir yanında yarım milyondan fazla çalışanı ve hizmet verdiği bölgelerdeki milyonlarca müşterisiyle UPS taşıdığı önem ve sorumlulukla dünyayı ileri taşımaya devam ediyor.
Örneğin UPS çalışanları sosyal sürdürülebilirlik çalışmaları kapsamında ağaç dikiyor ve aşıya eşit erişilebilmesini sağlıyorlar.
Ağaç dikimi çevresel açıdan sağlayacağı faydadan çok daha fazlasını sağlayacak. Yapılan çalışmalar, dar gelirli ailelerin yaşadığı bölgelerdeki yeşil alanların azlığının daha fazla ısı oluşmasına neden olduğunu, astım riski oluşturduğunu ve ortalama yaşam süresini orta ve yüksek gelirli bölgelere göre 13 yıla varan düzeyde kısalttığını gösteriyor. UPS olarak 2030’a kadar 50 milyon ağaç dikme hedefimizi sürdürüyoruz. Bu ağaçlar atmosferdeki karbonun emilmesine ve kimyasal hava kirliliğinin azalmasına yardımcı olacak.
Öte yandan COVID-19 salgını devam ederken, dünya genelinde aşı, sağlık malzemeleri ve ev ihtiyaçlarının taşınmasını sağlayan ve UPS Foundation ve UPS Healthcare yoluyla eşit aşı dağıtımını geliştiren UPS çalışanlarının ne kadar önemli oldukları bir kez daha ortaya çıkmış oldu. UPS Foundation yoluyla yapılan çalışmalar:
UPS Foundation başkanı Nikki Clifton “Dünya halkları olarak birbirimizden bağımsız değiliz. Herkes güvende olana kadar hiç kimse güvende olmayacak” dedi. “Şimdi dünya için kol kola kenetlenme zamanı. Şimdi zengin fakir, uzak yakın demeden herkese aşı ve umut ulaştırma zamanı.”
UPS şeffaf ve kapsayıcı bir kurumsal yönetişim yapısı ilkesine bağlılığını sürdürüyor. Peki, gerçekten, bu ne anlama geliyor?
Yönetişim, UPS’in şirket yönetimini etik değerlere saygılı bir şekilde sürdürme ve çevresel ve sosyal girişimleri geliştirme açısından nasıl sorumlu olduğudur. Bu sorumluluk, Yönetim Kurulunun, idari ekipler ve çalışanların uyması gereken kuralları belirleyen şirket politikalarını ve diğer tüm faaliyetleri de kapsar.
Kısa süre önce, amacımıza bağlı kalarak ve müşterilerimiz, tedarikçilerimiz ve çalışanlar için en önemli ÇSY sorunlarını aklımızda tutarak yönetişim yapımızda önemli değişiklikler yaptık:
Carol bu çalışmalar için “Daha iyi bir dünyaya yatırım yapıyoruz çünkü bu, tüm paydaşların ihtiyaçlarına cevap verebilmenin bir yolu … Bunun sorumluluğumuz olduğunu düşünüyorum.” diyor.